Ekonomi

Neo-liberal Politikalar ve Toplumsal Dengesizlik

İktidarın iktisadi politikaları hiçbir zaman neo-liberal politikalarla çatışmadı. Her daim iktisadi krizlerin bedelini dezavantajlı gruplara ödetmişlerdir. Bugün yine dezavantajlı gruplara bedel ödeterek, sermaye gruplarına aktarılan sermayeyi dengelemeye çalışıyorlar.
Enflasyonu yaratanın emekli, işçi, memur olduğunu kim söylüyor?

Dikkat edin geçimlik yaşayan grupları, enflasyonun nedeni olarak gösteriyorlar. Erdoğan, enflasyon için sabır istiyor, peki enflasyonun suçlusu emekli, memur, işçi mi ki onlar bu bedeli ödemek zorunda? Bu, iktidarın sınıfsal tercihi ile alakalıdır. Her daim komprador burjuvadan yana olan iktidar devletin tekellerini komprador burjuvalara dağıtarak emtia zinciri üzerindeki egemenliği kaybetmiş ve spekülasyonların önünü açmıştır.


Bugün yine sınıfsal bir tercihde bulunan iktidar emeklinin sırtına emekliyi, işçinin sırtına işçiyi oturtmuş ve sermaye gruplarının yarattığı enflasyonun bedelini kendi içlerinde paylaşmasını istemiştir. Bu riskin toplumsallaştırılmasının en güzel örneğidir. Koçlar, Doğanlar, Sabancılar, Alarkolar, Şahenkler servetlerini kısa sürede katlarken, emekçiler ise mülksüzleşmeye itilmiştir.


Bu yaşanan süreçte orta sınıfın mülk edinme imkanı yok olmuş, ellerindeki mülkleri ise sürdürmekte zorlanan birçok aile şehrin merkezinden çeperine doğru göç etmek zorunda kalmıştır.

Ülkenin en zengin %1’i servetin %40’ını elinde tutuyor. Kredilerin yüzde 80’i ticari kredi. Koç Holding’in GDP içindeki yeri çok hızlı büyüyor.
Ama servetin büyük kısmını elinde tutmayan geçimlik gelire sahip insanlar sanki tüketerek enflasyon yaratmış gibi bir algı yaratılmıştır.
Mesela pandemi sonrası yıllarda daire alan kaç işçi tanıyorsunuz? 0 km araba alan kaç işçi tanıdınız?
Peki bu arabaları, daireleri kimler aldı?


Galeriler stok yaptı. Bayiler stok yaptı. Dairesi olanlar yatırımlık yeni daireler almaya çalıştı. Yoksulların, yani geçinmek için emeğini satan veya emekli maaşına muhtaç insanların bu iktisadi buhranı yarattığını söylüyorlar.
Domates, ekmek, peynir, tavuk, yumurta alarak bu insanlar demek ki dairelerin fiyatlarını, arabaların fiyatlarını uçurdu. Piyasaya para kredi yolu ile sürülür, kredi kime verilmiş ise enflasyonu o yaratmıştır. Bu da şirketlerdir.


Birçoğu yatay entegrasyon ile emtia zincirini kontrol ediyor. Yani yarı mamulün arzını ve talebini elinde tutuyor. Böyle bir tekelleşme karşısında enflasyonu durdurmak için şirketleri kurumlar vergisi ile sıkıştırmak, sübvansiyonlarını kesmek, vergi teşviklerini kaldırmak yerine fatura ziyafetin kırıntılarını yiyen halka kesildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir