Murat Kurum ve İstanbul

Murat Kurum enteresan bir insandır. Az önce bir reklamı önüme çıktı. Kastamonu’da yaşanan sel felaketi ile ilgili reklam yapmış. İnsanların acılarından siyasi rant aramış. Uzun zamandır bu kadar alçakçasını görmedim. Türkiye Cumhuriyeti’nin bakanı olarak, halkın devletinin Kastamonu’ya yardım getirmesinden alkış veya kendine şöhret bekliyor.
Ulan senin elinde kamusal kaynaklar olmasa kendi karnını doyuramazsın.
İstanbul için seçimde Kastamonu’daki felaketi nasıl reklam yaparsın? Buradan ikbal aramak hem de seçime 1-2 gün kala son koz olarak kullanmak nasıl bir şeydir?
Madem çok iyi devlet bakanıydın niye yeniden bakan yapmadılar? Utanmazlar.
İstanbul’da partiler arasında seçim yapmamızı istiyorlar.
Benim oyum Zafer Partisi’nin adayından yana.
Belediye için ne Kürtçülerle kol kola gireriz ne de AKP’liler.

CHP’den vekil olmak isteyen herkes Özel trolü olmuş. CHP veya Özel hatalı ise; “ama Erdoğan da böyle” diye aklama peşine düşüyorlar.
Cüneyt Özdemir, doğruyu söylemiş. Adama AKP’li demişler. Çamur atmak ne kadar basit.
O zaman soru, AKP ve MHP tüm üyelerine “Cumhurbaşkanı adayımız kim olmalı?” diye sorsa yüzde 90 oyu Erdoğan alır. Ön seçim olmasına gerek bile yok.
CHP, İYİ Parti, Saadet, DP, Gelecek Partisi ve Deva Partisi tüm üyelerine sorsa ‘Cumhurbaşkanı adayımız kim olmalı?” diye, Özgür Özel kendi partisinden bile yüzde 50 oy ALAMAZ!
Kendi seçmenine, üyesine, delegesine sormadan yüzde 1 oyu geçmeyen 4 partinin lafı ile CHP aday belirleyeceklermiş.
Yüzde 25 oyu olan CHP seçmeninin iradesi ile 0.02 oyu olan Demokrat Partinin iradesi denk.
Bunun adı demokrasi.