Politika

Türkiye’nin Politik Serüveni: Önemli Dönemeçler

Bu yazımda eski yıllara ait bir takım yazılar yazacağım. Gerisi okuyucunun vicdanına kalmış bir meseledir.

14 Ocak 2002’de, Başbakan Ecevit Washington’da Bush ile görüşür. Bush, Irak’ı işgal planını açıklar ve Türkiye’nin bu plana dahil olmayacağını belirtir. Ecevit ise Türkiye’nin bu işgalde yer almayacağını net bir şekilde ifade eder. Ardından siyasi yasaklı olan Erdoğan ve Gül, Davos zirvesi için New York’ta bulunurlar ve çeşitli kişilerle görüşürler.

Bu görüşmelerin ardından DSP-MHP-ANAP koalisyonu hızla dağılır ve erken seçim kararı alınır. 3 Kasım 2002 Genel Seçimleri’nde AKP tek başına iktidar olur. Erdoğan, ABD’ye olan vefa borcunu 25 Şubat 2003’te Meclise sundukları tezkere ile ispatlar. Türk ordusu, ABD ile birlikte Irak’ı işgal edecek ve Türk askerleri Irak topraklarında savaşacaklardır. Ancak tezkere reddedilir.

ABD ordusu, 4 Temmuz 2003’te, Süleymaniye’de Türk askerlerinin başına çuval geçirir ve Türk askerlerini rencide eder. Bu olay sonrasında, Erdoğan’a “Nota verecek misiniz?” diye sorulduğunda “Ne notası? Müzik notası mı?” şeklinde dalga geçer. Türk ordusunun küçük düşürülmesine sessiz kalır.

Çuval Olayı – 4 Temmuz 2003

Ancak bununla sınırlı kalmaz; Türkiye’nin ulusal güvenliğini tehdit eden politikaları izlemeye devam eder. Devlet şirketlerinin peşkeş çekilmesine göz yumulur ve stratejik öneme sahip şirketler zarara uğrar. Üstelik, Türkiye’nin komünist olduğunu iddia eden AKP’liler, sonraki yıllarda devletin hisselerini geri alır. Neden önceden satıldıysa?

Kıbrıs’ı ilgilendiren Annan Planı’nı kabul eder, ancak Rumların retiyle Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi engellenir. KKTC ile ilgili beylik cümleler kuranlar, aslında Türk topraklarını peşkeş çekiyordu.

Temsili Görsel – Anadolu Ajansı

2008’e gelindiğinde, Erdoğan kendini daha güçlü hisseder ve yeni politikalar izlemeye başlar. Yargı elitleri, Erdoğan ve ılımlı İslamcıların Cumhuriyet’e yönelik tehditlerini fark eder ve AKP’yi kapatma davası açar. Erdoğan ise bu hamleye karşılık olarak Kemalist elitlerin tasfiyesini başlatır.

Bu olaylar, Erdoğan rejiminin karanlık yüzünü ortaya çıkarmıştır. ABD ve AB, Türkiye’nin kaosa sürükleneceğini bilerek, Kemalist aydınlanmanın sona erdirilmesini desteklemiştir. Ancak Türkiye’nin geleceği, bu tarihsel olaylardan ders çıkaran vicdanlı bireylerin omuzlarında yükselecektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir