Türkiye’de Muhalefet Eksikliği ve Dış Destekli Tehditler
Türkiye’de maalesef etkili bir muhalefet örgütlenmesi eksik. İktidarın terörle mücadele konusundaki performansı yetersiz ve geçmişi sorunlarla dolu. PKK, “Türkiye’nin müttefikleri” tarafından son teknoloji silahlarla desteklenmiş durumda. Terörün büyümesi, Kürt Sorunu ile ilişkilendirilemez, asıl sebep dış güçlerin terör örgütlerine sağladığı destektir.
Muhalefetin ve toplumsal muhalefetin daha etkin örgütlenmeye ihtiyacı var. Basın açıklamaları yapmak muhalefetin görevi değil.
ABD, teröristlere açıkça silah ve eğitim sağlıyor, hatta kimi zaman doğrudan destek oluyor. Birkaç ay önce, ABD, Türkiye’ye ait bir SİHA’yı Suriye’de düşürdü. Türkiye Suriye’ye müdahale ettiğinde, ABD hemen tehditler savuruyor.
ABD, yıllardır BOP’un bir parçası olarak PKK’yı destekliyor. BOP’un eşbaşkanı, ülkenin başkanı olmak bölge için yıkıcı bir durum. ABD’yi kınamayan, baskı uygulamayan ve BOP’u eleştirmeyen bir muhalefet gerçekten örgütlenmiş değildir.
Filistin’de ölen siviller için eylem yapanlar günlerdir eylem yapıyor. Ayrıca, ilgili ya da ilgisiz tüm yabancı firmaları boykot etme çağrısı yapıyorlar.
Türk vatandaşı olarak, kendi askerimizin ve evlatlarımızın hayatının, bir Filistinlinin hayatı kadar değerli olduğunu hatırlamalıyız.
Bugün Türkiye’nin ABD’nin tüm diplomatik temsilcilikleri önünde protesto etmesi gerekiyordu. ABD’ye ait firmaları boykot etmeye başlamamız gerekiyordu.
Türkiye’de muhalefetin olmamasının nedeni budur. Bazıları ABD’nin emperyalizmine karşı çıkma cesaretini göstermekten korkuyorlar.
Kendi çocuklarımız için Türkiye’ye düşmanlık yapanlara karşı durulmuyor. Türkiye’de yeni bir muhalefetin oluşumu, anti-emperyalist bir tavırla mümkündür. ABD’yi hedef almayan iktidar ve muhalefete rağmen, bu sorumluluğu üstlenmek için birileri çıkmalıydı. Toplumsal öfkeyi doğru bir şekilde yönlendirmek önemlidir. Zafer Partisi’nin yapması gereken, yarın daha fazla bilgilendirme yapmaktır.
Küreselci ve Eurocentric ırkçı bakışa karşı milli duruşu gösteremedik. Gerçek eylem budur. Gerçek ideolojik birleşme budur. Hiç kimse tarafından adı anılmayan gerçek düşmana karşı halkın umudu olmak budur.
